19 Haziran 2010 Cumartesi

KRONİKLEŞMİŞ CİNSEL SORUNLAR

Memorial Hastanesi ’nden Uz. Klinik Psikolog Ayşe Elif Orhon, cinsel işlev bozuklukları ve tedavi yöntemleri hakkında bilgi verdi. Cinsellik, sosyal kurallar, değer yargıları ve tabularla belirlenmiş, biyolojik, psikolojik, sosyal yönleri olan özel bir yaşantı olarak tanımlanır. Cinsel ilişki hiçbir zaman cinsel birleşmeden ibaret olmamıştır. Cinsel ilişki bir iletişim ve yakınlaşma sürecidir. Çiftlerin birbirleriyle en mahrem zamanları paylaştıkları doğal bir iletişim ve ilişki biçimidir.

Cinsel yanıt döngüsü nedir?
Cinsel ilişki kadın ve erkekte aynı döngüde ilerler ve buna “cinsel yanıt döngüsü” denir. Cinsel yanıt döngüsü; istek, uyarılma, plato, orgazm ve çözülmeden oluşur. Bu döngülerden birinde oluşan aksama ile gelişen bozukluklara cinsel işlev bozukluğu adı verilir. Cinsel işlev bozuklukları sadece cinsel birleşme gerçekleştirilememesinden ibaret değildir. Ve cinsel birleşme dışında da eşle beraberliğin, ilişkinin kalitesini etkiler ve ilişki içersinde sorunlar yaşanmasına neden olur. Partnerler karşı tarafın kendisini istemediğini düşünmeye başlar ve sorun yaşayan partnerde giderek kendini suçlu hissederek uzaklaşmaya başlar. Sorun uzadıkça kemikleşir ve kemikleştikçe çözümden uzaklaşılır. Toplumumuzda normal cinsel hayatı olduğunu belirten kadınların %63’ü orgazm bozukluğu, %47’si gevşeyememe ve %35’i istek azlığı yaşamaktadır. Cinsel hayatlarında çok mutlu ya da mutlu olduğunu belirten çiftlerde ise cinsel işlev bozukluğu oranları %83 dür.

Kadınlarda cinsel işlev bozuklukları:
Vajinusmus: Vajen kaslarının istemsiz kasılması cinsel birleşmeyi engeller. İstemsizdir ve bu yüzden isteyerek geçmez. Terapi süreci 8–10 haftadır, tam iyileşme oranları %100’e yakındır.

Disparoni: Toplumumuzda çok az görülür ve cinsel birleşmenin ağrılı olmasıdır.

Uyarılma ve orgazm bozukluğu: Vajinusmusdan daha sık görülmesine rağmen başvuru oranları çok düşüktür, çünkü cinsel birleşmeye engel teşkil etmez. Ama cinselliğin ana temeli olan haz duygusunu ketler.

İstek bozukluğu: Vajinusmustan daha sık görülür. Cinsel birleşmeye engel olmadığı için kadınlar tedavi için başvurmaz ama partnerleriyle ilişkileri ciddi şekilde etkilenir.


Erkeklerde cinsel işlev bozuklukları
Erektil İşlev Bozukluğu: Erektil yetmezlik, cinsel aktiviteyi tamamlamak için gerekli ereksiyonun oluşmasında veya sürdürülmesinde ortaya çıkan tekrarlayıcı yetersizliktir. Cinsel işlev bozuklukları arasında tedavi amacıyla başvuru nedenleri arasında en sık görülenidir. Erişkin erkeklerin % 10 – 20’sinde görülmekte ve 60 yaşından sonra belirgin olarak artmaktadır. Yaşamın bir döneminde bu durumla en az bir defa karşılaşan erkeklerin oranı ise % 70 – 75’lere ulaşmaktadır. Bu yetmezlik ancak tekrarlayıcı ve inatçı özellikler gösterdiği zaman tedavi edilmesi gerekmektedir.

Erken Boşalma (Prematür Ejakülasyon): Erken boşalma, genellikle eşin cinsel doyuma ulaşmasından önce oluşan ejakülasyon olarak tanımlanabilir. İlk kez ilişkiye giren genç erkeklerde sık görülür. Erken boşalma genellikle birincil bir sorundur. Erken boşalma, gerginlik, stres ve seyrek cinsel ilişki sonucu geçici ve ikincil bir sorun olarak da ortaya çıkabilir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Template e Layout by Blografando2008 Immage Adele Zolea